Blöf Kitap

Bugün size yine piyasada zor bulacağınız bir kitabı tanıtacağım. (Edit: Yeni baskısı Koç Üniversitesi Yayınlarından çıktı.)

Bu kitap yıllarca evde o raf senin bu raf benim gezdi durdu. Geçenlerde ‘bir gecelik okuyayım’ bitsin halet-i ruhiyesiyle kitaplığı karıştırırken raftan göz kırpıverdi. Açıp okumaya başladım. İlk iki sayfada kıkır kıkır gülüyordum. Üçüncüde artık makarayı koyverdim gitti.

Adı gibi blöf dolu bir kitap. Absürt, sarkastik. Okuru da kendini de alaya alıyor. Her bölümde “bu sefer tongaya düşmeyeceğim” diyorsun ama düşürüyor. Konu anlatamayacağım çünkü daldan dala çok zekice bir muhabbet dönüyor kitapta. Piri Reis’in yediği tüylü balıklardan Umberto Eco’nun berber macerasına, oradan da Nasreddin Hoca’nın maya çaldığı gölün Kuğu Gölü olduğuna nasıl geçildiğine şaşıyor insan. Hani çok keyifli bir sohbeti dinlersiniz de, hiç bir ayrıntıyı kaçırmadan, kesinlikle oyuna gelmeden muhabbete dahil olmak istersiniz ama sizinle hep tatlı tatlı dalga geçilir. (Evet var böyle insanlar, hafif gıcıklar. 🙂 ) Ama siniriniz bozulsa da siz pek bozulmazsınız bu duruma, işte böyle.

Yazarları Tansu M Gülaydın ve İlhan Durusel. Ama bu da blöf olabilir, bu kitapta yazılan hiç bir “gerçeğe” inanmamak için güçlü nedenlerim var. Zaten onlar da öyle diyor: “Gerçeğin sınanamaz boşluğunda bilgi hiç bir işinize yaramayacak.”

Kitabın künyesinde şöyle bir bilgi var. “1000 adet üretilen bu kitabın hemen hepsi 2. hamura basılarak yurt sathındaki kitapçılara dağıtılmış, sayısı tam kestirilemeyen bir miktarı ise numaralandırılmaya çalışılmamıştır. Bunların bir bölümü yayınevimizle ilişkiye geçecek olan 29 seçkin okura dağıtılmak üzere emin bir yerde koruma altına alınmıştır. Bilginize.”

Yerseniz… Kitabın diğer adının Ma’kara Kitap olduğunu belirtip iyi okumalar dilemek düşer bize.

Altıkırkbeş Yayınları sunmuş. Okudum bitti öyleyse raflarda gezinmeye devam etsin blöf.

#blöfkitap

#kitaptanıtımı